Çay Kahve İnsan – Hayata Değer Katan YouTube Kanalı

Neden girişimlerimizi tanıtabileceğimiz ücretsiz ve tarafsız bir mecramız yok? Bunu hiç düşündünüz mü?

Aslında her şey bu düşünce ile başladı. Temeline inersek bir ihtiyaçtan doğdu da diyebiliriz. Çünkü ben iş yaşantım boyunca birbirinden farklı alanlarda sürekli yeni bir şeyler deneyen ve çabalayan birisiyim. Özümde bir girişimcilik ruhu var diyebilirim. Ve beni hiç yalnız bırakmıyor. Girişimlerimi hayata geçirirken her ne kadar yazılımcılığın vermiş olduğu belirli paradigmalara takılı kalsam da pazarlamanın ne kadar önemli olduğunu ilk başarısızlığımı yaşadıktan sonra tattım. Aslında her şeyin pazarlama olduğunu, ilk etap için ürünün içi değil, kılıfının güzel olmasını geçte olsa fark ettim.

Bakınız; Kervan yolda düzülür mantığı. Yazdığınız mükemmel ürün iyi pazarlanamadığında ışık hızında çöpe gitmeye başlıyor.

old school style

Tebrikler!
Işık hızında hareket eden ilk aracı icat ettiğiniz. Bardağın birde dolu tarafına bakın..

Haliyle bir çok girişimim olduğu için bunları tanıtabileceğim uygun ve ücretsiz bir mecra bulamadım. Ve bunun eksikliğini çok ama çok hissettim. Buradan yola çıkarak bu fikri geliştirip çalışmalara başladım. Hatta bu çalışmaları sürdürdüğüm sırada 2015’in Özeti yazımda, YouTube ile ilgili bir girişimim olacağından az da olsa bahsettim.

Aslında hikayenin başından başlamak gerek…

Eylül 2015’de Google’ın Kristal Elma Festivalindeki YouTube çıkarması ile YouTube’a olan bakış açım birden bire değişti. Benim sadece müzik dinlemek ve arada gülmek için girdiğim YouTube aslında geleceğin televizyonu olma yolunda ciddi adımlar atmış haberim yokmuş. 3 gün boyunca aralıksız YouTube kanalları ile yapılan röportajları izleyip ciddi notlar aldım. Ne de olsa yukarıda bahsettiğim yarama bir merhem bulmayı, birden fazla kişiye nasıl ulaşabilirim kısmını temel olarak çözmüştüm. Sıra bunu hayata yavaş yavaş geçirme kısmına gelmişti.

Çay Kahve İnsan adında temelinde insanlara değer üreten ve faydalı içerikler oluşturmayı hedefleyen bir YouTube kanalı açmaya karar verdim. İçerisinde birbirinden farklı alanlarda konu programlarını adapte ettim.

Çünkü şu an YouTube tarafında 1 milyon barajını aşan, ama bir türlü eskisi gibi kaliteli içerik üretemeyen YouTuberları görünce; farklı programları oluşturmam gerektiğini ve oluşturduğum bu programlarımın kalitemi bozmadan beni minimum iki yıl götüreceğini hesap ederek adapte ettim. Diğer programları zaman içerisinde yayına alacağım.

İlk olarak Ben Girişim programını devreye almaya karar verdim.

Ben Girişim; girişimcilerin girişimlerini ücretsiz olarak tanıttığı bir program serisidir. Belirli kriterlere göre seçimimizi yaptığımız temel olarak fayda odaklı girişimleri konuk ettiğimiz programdır.

En kısa sürede ilk içeriği ortaya çıkartmak?

Herhangi bir ekipmanım ve kurgu bilgim olmadığı için benimle beraber bu yolda yürüyebilecek kişi veya kişileri araştırmakla bayağı bir vakit harcadım. Haliyle ekipman alacak bir bütçem olmadığı için mümkün mertebede ekipmanı olan kişi ve kişilerle çalışmayı tercih ettim.

Nihayetinde arkadaşımı ve onun arkadaşını ikna edebildim. Arkadaşımla kamera karşısına geçip, beraber programları sunup birbirimize kamera önünde destek olmamızın uygun olacağına karar verdik. Yeni tanıdığım arkadaşımın arkadaşı ise çekimden ve kurgudan sorumlu oldu. Böylelikle hem iş yükünden kurtulmuş oldum hemde ekipman almak zorunda kalmayacaktım…

Ama gerçekler öyle göründüğü gibi toz pembe değil. Siyah ve griden oluşuyor. Her ne kadar emanet alınan kameralar ilk çekimimizde işimizi görse de, çekim yapacağımız gün müsait olamadığı için çekimleri ertelemek zorunda kaldık. Bu iki hafta boyunca böyle devam etti. Komple emanet alınan ekipmanlarla sadece bir çekim yapabildik :)

Ama hala ekipman alacak bir bütçemiz yoktu. Ofisin işleri piyasanın genel durgunluğundan sebep pek parlak olmadığından sadece kendisini idare ediyordu.. Kara kara düşünüyordum. Çünkü fikrim çok güzel ve tutma olasılığı çok ama çok yüksek (Hayır girişimime aşık olmadım!). Her an bir başka kişi tarafından hayata geçirilebilir korkusu beni endişelendirmeye başlamıştı..

Bütün bu süreçleri detaylarına kadar paylaştığım arkadaşımdan beni fonlaması için borç istedim. Beni kırmayıp istediğim miktarı birer gün arayla hesabıma gönderdi. Bende gerekli ekipmanları en ucuza alıp, bütün ihtiyaçlarımızı karşılarken yeni bir sorunla karşılaştık.

Ayrılık…

Arkadaşımın arkadaşı iyi anlaşamadığımızı düşünerek projeden ayrıldı. Arkadaşımda başlangıçtaki acemi ruhunu kaybettiğimizi düşünerek ayrılmak istedi.

Oysaki ben geçmiş tecrübelerimden edindiğim bilgilere göre; herhangi bir oluşum veya girişimde profesyonel anlamda hareket edip çalışmaya gayret ediyordum..

*Gerçi bu profesyonellikten çekmişliğim var. Üniversiteden mezun olduğumda başvurduğum işe çok profesyonel olduğum gerekçesiyle kabul edilmemiştim…

profesyonellik iyi bir şey değil..

Sonuçta belirsizlikler üzerinden konuşmak ve hareket etmek çok riskli. Bu da projesinin istenilmeyen yerlere gitmesine sebep olabiliyor…

Arkadaşım projeden ayrıldı. Bütün ihtimalleri düşündüğümden bu süreci minimum moral bozukluğu ile atlattım. En kötü ihtimalle her ne kadar çok sıcak bakmasam da bütün her şey yine ben yapacaktım. Çünkü elimdeki altın bileziğime güveniyordum…

Ama artık eskisine nazaranla biraz daha bilgiliydim. Hangi kameranın başlangıç için ideal olduğunu, hangi açıdan video çekildiğini, nelerin dikkat edildiğini vs. detayına kadar öğrenmiştim. Ayrıca ekipmanların siparişini verdiğimden bir başka kişiye de gerek duymamıştım. Bu tecrübe bu yolda yürümek için şimdilik yetmişti.

Ekipmanlara sahiptim ama kurgu bilgim yoktu. 2005 yılında Windows XP’de Movie Maker ile haşır neşir olmuştum ama profesyonel bir kurgunun bundan kat ve kat fazlaca olduğunu biliyordum. Severek takip ettiğim Barış Özcan‘ın Premiere Pro ile Kurgu Eğitimi videolarını izleyerek 2 günde kurgu ve montaj yapmasını öğrendim.

Ama hala eksiklikler bitmiyordu. Videoların açılışlarını yapmak için başlık animasyonlarına ihtiyacım vardı. After Effects bilgim olmadığından VideoHive‘den içerisinde hazır bulunan 30 tane animasyon bulunan bir paket satın aldım. İçerisinde nasıl düzenleneceğinin videosunu da barındırıyordu. Çünkü bu süreçte After Effects öğrenip ekstra zaman kayıplarını göze alamadım. Kaldı ki çekilmiş videolar olmasına rağmen daha montajı bitmiş hazır bir videom bile yoktu..

Bu süreçte en çok Adobe CC’i kullanmanın faydasını çok ama çok gördüm.

Uzun uğraşlar sonucunda nihayet Çay Kahve İnsan’ı bugün açabildim.

Karşınızda girişimlerin tanıtıldığı Ben Girişim‘in ilk videosu;

Eğer sizinde bir girişiminiz var ve bunu tanıtmakta zorluk çekiyorsanız caykahveinsan.com adresindeki formu doldurup benimle iletişime geçebilirsiniz. Böylelikle sizde Ben Girişim’e konuk olabilir ve Çay Kahve İnsana çıkabilirsiniz!

Ayrıca Çay Kahve İnsanın YouTube hesabına abone olarak gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz.

***

Beta listesine kayıt ettiğim, görüşlerini bildiren ve süreç içerisinde beni yalnız bırakmayan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız!

***

Her girişimde olduğu gibi Çay Kahve İnsanında eksiklikleri var. Bunları zamanla giderip kusursuz bir kanal oluşturmak için elimden geleni yapmaya çalışacağım. Asıl iş bundan sonra başlıyor..

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir