Beklenti ve Mutluluk

Askerliğin iş ve özel hayatıma kattığı en önemli mutluluk formülünden bahsedeceğim. Gerçi yakın çevreme iştah açıcı ve eğlenceli askerlik anılarımı anlattığımda hala inanamıyorlar. Hatta bir çoğuna göre askere gidip eğlenen ve memnun kalan yegane insanım.

Askerlik maceramı düzensiz aralıklarla bloguma yazıyorum. Askerlik ile ilgili yazılarıma buradan ulaşabilirsin.

Bir iş veya üzerinde çalıştığım proje için beklentiye girmemenin aslında çok rahatlatıcı ve sakinleştirici olduğunu gözlemledim. Bunu alışkanlık haline getirip bir felsefe olarak benimsedim. En basit şekilde bir blog yazısı mı yazacağım. Bunu bir karşılık beklemeden (trafik kaygısı düşünmeksizin) araştırma, planlama ve yazma aşamalarından hemen sonra yayınlıyorum. O yazıyı 100 kişi okumuşsa mutlu oluyorum. Aynı şekilde 1000 kişi okumuşsa daha da mutlu oluyorum. Ama beklentim 1000 kişi olsaydı ve 100 kişi okusaydı mutsuz olacaktım. Mutsuzluk benim bir sonraki yazı yazma motivasyonumu düşürecekti. Böylelikle karamsarlığa düşüp yazılarım okunmuyor düşüncesi ile kendi kendimi zehirleyecektim.

Onun için 100 kişi okumuşsa “Neden bu yazıyı 100 kişi okudu?” sorusunu kendime soruyor ve araştırıyorum. Elde ettiğim bilgiyi bir sonraki yazıma aktarıp beklentimi yine ortadan kaldırıyorum. Çünkü o yazıya karşı bir beklentim oluşacak. Yazı okunmazsa yine mutsuz olacağım. Olası bir beklentiye girmenin kesinlikle hiç bir anlamı yok. Sonuçları kesinlikle mutsuzluğa yol açıyor.

Bir örnek daha vermek istiyorum. Ummadığım yerden bir video prodüksiyon işi geldi. İşi yapmamız için bütün koşullarda müşteri ile anlaştık. Müşteri işi yapmamıza bir gün kala çekimi 2 hafta sonraya erteledi. Eğer işi ertesi günü yapıp 3 gün sonra teslim edeceğimiz şekilde bir beklentiye girseydim almak istediğim ekipmanı öncesinden alacaktım. Ve şirket şu an nakit sıkıntısı çekecekti. Haliyle şirketin nakit akış dengesini bozacaktım. Ayrıca yaşadığım beklentinin karşılığını alamadığım için hem mutsuz olacaktım hem de finansal anlamda kendimi zora sokacaktım. Aslında plan ve beklenti birbirine çok yakın. Dikkat edin!

Genel olarak toplayacak olursam. Bir iş yapıyorsanız ne olursa olsun bir beklentiye girmeyin. Ben bunu yaparsam karşılığında şöyle olacak. Kesin olacak. İnanıyorum kutumda büyük var Acun bey. İnanma kardeşim! Bir fiil gerçekleşsin sonra plan yaparsın. Atalarımız vakti zamanında çok güzel söylemiş.

Dereyi görmeden paçaları sıvama!

Anonim

Açık ve Net Olun

Beklenti ve mutluluk tarafında güzel sonuçlar aldıktan sonra açık ve net olduğumu fark ettim. Artık bir projeyi veya bir ortaklık görüşmesinde bütün detayları ve olabileceklerin hepsini masaya yatırıyorum. Karşımdakinin neler istediğini soruyorum. Böylelikle benim neler istediğimi açıkça söylüyorum.

Önceden beklenti hazzını yaşar ve süreci biraz ötelerdim. Bundan bayağı bir keyif alırdım.Çünkü bu haz beni aşırı mutlu ediyordu.. Artık kesinlikle bu şekilde çalışmıyorum. İş ile ilgili girizgah e-postasından sonraki ikinci e-postada bütün beklentilerimi ve teklifi içeren bir e-posta atıyorum.

Olmazsa da işin başında olmasın. Süreci gereksiz şekilde uzatıp toplantı yapmak istemiyorum. Üstüne üstün bu iş cepte deyip teklifi sonradan göndermiyorum. Teklif süreci ve onu takip eden uzun sessiz boşlukta beklentilere girmiyorum. Hayaller kurmuyorum. Her şey açık ve net!

Açık ve net olun. Beklenti ve mutluluk bu şekilde gerçekleşiyor! Diğer türlü beklentilerimiz olmadığı için mutsuz oluyoruz. Hayatımın her alanında bunu uyguluyorum. Böylelikle aşırı mutluluğun bu olduğuna inanıyorum.

Her zaman ufacık umutlarınız olsun. Umutları beklentiyle zehirlemeyin.

Her zaman umut vardır. Belki sende yok, belki burada yok; ama bir yerde birilerinde var.

The Walking Dead

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir